1 Nisan 2010 Perşembe

ERKİN KORAY'la yaşamak..

İlk Yayınlanma Tarihi : 20 Haziran 2009


Dünyaya çok nadir gelen insanlar vardır. Her insanın mevcudiyeti zaten başlı başına bir mucizeyken, herkes milyonlarca kişinin koştuğu bir maratonun galibi olarak hayata merhaba demiş iken, bu insanlar mucizeyi öteye taşırlar ve efsaneleşirler. Erkin Koray, halkının ona verdiği isimle Erkin Baba işte böyle bir insandır.

Zamanın yaşanan kısmına değil de ilerisine, ötesine taşabilen kaç kişi vardır? Bu, Erkin Baba için klişe bir yakıştırmadır ama öylesine gerçektir ki..


80'li yılların sonlarına doğru tanıdım Erkin Koray'ı. 60' lı yıllarda yaptıklarıyla 80'lerin karanlık müzik koridorlarını çoktan aydınlatmıştı bile Erkin Koray. Bir süre ayrı yaşadığı memleketine "Hay Yam Yam" albümüyle dönen Erkin Koray, bana "altın değilsin ki seni gömüp çıkarsınlar" diyordu. Anı yaşamaya dair çok kuvvetli bir manifestoydu bu. Sonra acımasızca soruyordu: "sen ne yapmak istiyorsun Allah aşkına?".




Dayımın İzmir Fuarı'na gidebilmek için bir kısmını satarak harcadığı hazinenin son akçelerinde buldum plaklarını Erkin Koray'ın. Dinlediğim her 45'lik sanki o ana kadar ruhumda karşılığını bulamamış bir boşluğu dolduruyordu. Her keşfedilen şarkı, sanki hep içimizden geçip de kelimelere dökemediğimiz, utanıp da söyleyemediğimiz duyguları, özlemleri dile getiriyor; kendimizi tanımamıza, yaşadığımız dünyayı sorgulamamıza ve yaşamı bir kat daha sevmemize yol açıyordu.

Şu an 2009 yılına dönüp de Erkin Koray nasıl bir müzik yapar diye sorduğumda buna net ve doyurucu bir yanıt veremiyorum. Rock'n Roll öğeleri içeren, tamamen öze dönük, Türkçe, psychedelic (sanki bir sanrı görüyormuşcasına), kopyası olmayan, son derece özgün, enstrümanı batıya yüreği doğuya açık bir müzik: Erkin Koray müziği..

Dinamik, icatçı, yenilikçi ve baştan savma olmayan; bir o kadar gerçek ve samimi sözler, ezgiler ve duygular.


Erkin Koray ile aynı zaman diliminde yaşamak, ancak yarı ömür dilimi kadar faz farkıyla dünyaya gelmek, insanda değişik duygular uyandırıyor. Rengarenk bir gökkuşağını yakalamış olmak kadar heyecan; ancak birkaç dakika sonra kaybolacağını düşünmek kadar endişe verici bir duygu...

Bana göre;
"sevince" yi dinlemeyenin yüreğinde kelebekler kanat çırpmamıştır,
"çöpçüler" i, "fesuphanallah" ı dinlemeyen hiç sitem etmemiştir,
"seni her gördüğümde" demeyen hiç söz vermemiştir,
"sarhoş gibiyim" i dinlemeyen ayrılık acısını gönül tasından hiç içmemiştir,
"hay yam yam" ı "hayat katarı" nı dinlemeyen hiç hayatı sorgulamamıştır,
"sayın arkadaşım Osman" ı dinlemeyen hiç öğüt almamıştır,
"Cemalim" i "Halimem" i dinlemeyen elektronik türküyle hiç tanışmamıştır,
"öyle bir geçer zaman ki", "akrebin gözleri" ve "tik tak" ı dinlemeyen hayatın an be an elimizden kayıp gitmekte olduğunu hiç kavrayamamıştır,
"mor yoğurt görmeyen" her ne kadar anladım dese de bu hayattan hiçbir şey anlayamamıştır,
"öfke" yi dinlemeyen içindeki gerçek öfkeyi de hiç dinlememiş demektir,
"mesafeler" i dinlemeyen zamanın uçurumları arasında hiç koşar adım mesafe katetmemiştir,
"yağmur" u dinlemeyen hiç cama vuran damlalarla harap olmamıştır,
"razıyım" ı dinlemeyen yalnızca bir güleryüze hiç razı olmamıştır,
"tamam artık" ı dinlemeyen hiç kendine kızmamıştır,
"karlı dağlar" ı dinlemeyen hiç çaresiz kalmamıştır,
"arap saçı" nı dinlemeyenin hayatı hiç çözülmeyecek kadar karışmamıştır,
"yolcu yolunda gerek" demeyen, hiç sevgiliyi severken terketmek zorunda kalmamıştır,
"dost acı söylermiş" i dinlemeyen hayatında hiç dobra olmamıştır,
"krallar" ı dinlemeyenin yüreği hiç coşkuyla kabarmamıştır,

...Ve
"çetin ceviz" i dinlemeyen, doğu - batı sentezi bu kadar uyumlu nasıl yapılırmış hiç şahit olmamıştır.

Sevgili Erkin Baba;
Sana müzik, sanat ve gurur dolu uzun bir ömür diliyorum.

Sevgi ve Saygılarımla,


Bir İzmir Hatırası / Mayıs - 1992

6 yorum:

  1. Döktürmüşsün üstadım.

    YanıtlaSil
  2. Serkan'ım çok güzel bir yazı olmuş,Erkin baba için söylenebilecek en güzel kelimeleri ustalıkla yanyana getirmişsin.

    YanıtlaSil
  3. Ne guzel yazmissin Serkan.
    Ellerine saglik.

    YanıtlaSil
  4. Kimse böylesine anlatmadı bugüne kadar bize!

    Erkin koray'ı Anadolu rock'ının 3 büyük babasından biri olarak (+Cem Karaca ve Barış Manço) küçüklüğümüzden beri hep dinledik. Kendi ailemizin de müziğe olan yakın ilgisi nedeniyle hep o kültürün içinde büyüdük.
    1990 civarında Emrenin Hay Yam Yam albümünü alması ile birlikte bambaşka bir dünyanın kapısı da bizlere aralanmıştı.
    Varlık yokluk derdini şu kafandan sil, bırak densiz işleri de kendini bil....Hay Yam Yam yam yam yammmm...diye bağıra bağıra gezerdik.
    her bir şarkıda bizim beğenerek dinlediğimiz yabancı müziğin aslında çok daha bize özgü harika örneklerinin yapıldığını hayretler içinde öğrendik.
    Ama demem o ki bugüne kadar Erkin KORAY'ı çok kişi dinledi, dinletti ve anlattı.
    Ama bunlardan kendi fan grupları dahil, hiçkimse bugüne kadar bu kadar özümseyerek, yaşayarak ve böyle bir kalemle dile getiremedi Erkin KORAY'ı...
    KENDİSİ BİLE........!!!

    YanıtlaSil
  5. Çok hislendim...

    Serkanım Erkin KORAY'ı sevdiğini biliyordum ama bu kadar yoğun olduğunu bilmiyordum. Alsancakta İl Müdürlüğünde birlikte çalıştığımız dönemde hafta sonu için Erkin KORAY konseri vardı. En sevdiğin ama zorlanarak seçtiğin Erkin KORAY fotolarından dizayn ettiğin T-shirt ünü bastırmıştık. Ama konser iptal olmuştu ve buna çok üzülmüştük.
    Yazdığın şu satırları okurken senin üzüntünü çok daha iyi anlıyorum. Gerçi şu da var...Senin Erkin KORAY'a olan yüce sevgini bilmeyen arkadaşın yok. Ne zaman televizyonda Erkin KORAY'ın programı ya da konseri olsa gece saat kaç olursa olsun arar ve sana haber verirler. ERKİN BABA'nın canlı sesinden daha uzun yıllar şarkılarını dinlemen dileğimle...

    YanıtlaSil
  6. Güzel yorumlarınız için hepinize teşekkür ediyorum. Erkin Koray şarkılarının hüznü, coşkusu ve güzelliğiyle geçmeyen bir tek gününüz bile olmasın.

    YanıtlaSil